Mart 2012’de Sound Dergisi’nde yayınlanmıştır.
Stüdyo kayıtlarında sanatçının kendini iyi duyabilmesi çok önemlidir. Kayıt odasında kendini ve altyapıyı kulaklıkla dinlemek zorundadır. Bu sebeple pek çoğumuz kayıt için en iyi kulaklığın hangisi olduğu tartışır durur, kayıt odasında sanatçının kendi kulaklık miksini yapabilmesini imkan veren kulaklık mönitör sistemlerinin hayalini kurarız.
Kanal kayıtlarda önemli olan kulaklık miksi, canlı yani hücum kayıtlarda daha da kritik bir hal alır. Kanal kayıt sırasında sanatçının kendi enstruman volümüne yüklenebilir, altyapıyı oluşturan diğer enstrumanları kulaklık miksinde geriye atabiliriz. Oysa canlı çalındığında herkes kendini daha fazla duymak isteyeceğinden (more me!); kayıt odasına eğer birden fazla hatta müzisyen sayısı kadar kulaklık miksi gönderemiyorsanız işiniz zor. Hücum kayıtta kendini daha net duymak isteyen şarkıcı kulaklık miksinde diğer enstrumanları kısmanızı isteyecektir. Bu talebi yerine getirdiğinizde diğer müzisyenler mutsuz olacak ve itiraz edeceklerdir. Böyle bir durumda kontrol odasına, kayıda giren müzisyen sayısı kadar ayrı kulaklık miksi yollamanız gerekmektedir. Bunu yapabilmek için de yine müzisyen sayısı kadar bağımsız girişleri ve çıkışları olan kulaklık preamplisine, ve yine aynı sayıda AUX kanalı olan bir dijital/analog miksere ihtiyaç duyacaksınız. Harici mikser üzerinde toplandığınız ve aynı zamanda kayıda da giden tüm sinyalleri AUX kanallarını kullanarak kulaklık amplisinin girişlerine yollamalısınız. Bazı çok kanallı ses kartlarında bulunana direct monitöring ve software mikser sayesinde mikser gereksinimi ortadan kalkabilir. Mesela M-Audio ProFire 2626 ile bu iş harici bir mikser kullanılmadan yapılabilir.